MERİ CLINIC HAIR TRANSPLANT

Her geçen gün gelişen teknoloji ile saç ekimi tekniklerinde ve saç dökülmesi tedavilerinde yenilikler yapılıyor. Özellikle saç ekimi operasyonları, kullanılan aletlerin de geliştirilmesine paralel olarak büyük ölçüde ilerleme kaydediyor. FUE yöntemi günümüzün en gelişmiş saç ekim tekniği olarak biliniyor ve FUE sayesinde elde edilen başarı her geçen gün artıyor. Safir uçlu özel cihazlar kullanılarak yapılan Safir FUE saç ekimi yöntemi, bu alandaki başarıyı bir adım ileriye taşıyor.

Uzun yıllardır uygulanan ve dünyaca kabul görmüş bir saç ekimi tekniği olan FUE saç ekim yönteminin, başarısı ve konforu safir uç teknolojisi ile devam ettiriliyor. Safir FUE sayesinde, daha hızlı iyileşme süreci yaşanıyor ve daha doğal sonuçlar elde ediliyor..

DHI yani Direct Hair Implamantation ifadesi kelime anlamı olarak saçların doğrudan ekilmesi anlamında kullanılıyor. Bu yöntemde Klasik FUE'den farklı olarak saçlar ekilmeden önce kanal açılmıyor; saçlar implanter adı verilen özel iğneler ile direkt olarak ekiliyor. Bu ekim yöntemi kanal açma işlemi gerektirmediğinden saçların arasına da ekim işleminin yapılmasına imkan sağlıyor. Böylece saçların kesilmesine gerek kalmadan saç ekimi yapılabiliyor.

Saçların kesilmeden ekilmesi ve saçların arasına ekim yapılabilmesi kadınların saç ekimi yaptırmasındaki en önemli neden olduğu için bu yöntem kadınlara saç ekimi olarak da belirtilebiliyor. Fakat erkekler de elbette benzer durumlar altında bu saç ekim tekniğinden faydalanabiliyor.

Platelet Rich Plasma yani Trombositten Zengin Plazma anlamına gelen PRP, cilt yenileme, ciltteki hasarların giderilmesi ve cilt gençleştirici etkisiyle son yılların en çok tercih edilen uygulamaları arasında yer alır.

Trombositler, insan kanında var olan, kana pıhtılaşma özelliklerini veren ve hasar görmüş dokuların onarımını sağlamak için gereken büyüme faktörlerini yapısında barındıran hücrelerdir. Dokularda bir hasar oluştuğunda, vücutta bulunan kan trombositleri bu dokuya toplayarak bir onarım süreci başlatır. PRP tedavisinin amacı da hasarlı dokuya kan dolaşımı ile aktarılabilecek olandan daha fazla sayıda trombosit vererek, dokunun hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlamaktır.